İçindekiler
Ülkemizde her yıl yaklaşık 300 bin kişinin kalp krizi geçirdiği ve bunların 100 binin de ölümle sonuçlandığı bildirilmektedir.
Kalp krizi belirtileri başında göğüs ağrısı gelir. Ağrı göğüs kemiğinin arkasında oluşur ve hastaya güçlü bir ağrı hissettirir. Hasta “göğsümde fil oturuyor sanki” gibi bir yakınma içinde olur. Ağrı genellikle göğsün tam orta kısmındadır ve 20 dakikadan fazla sürer. Hatta saatlerce devam edebilir. Dinlenmeyle ya da dilaltı hapı gibi ilaçlarla geçmez. Kalp krizi olgularında sık karşılaştığımız belirtiler şöyledir:
Kimi zaman ise kalp krizi bu belirtileri göstermez. Çok daha farklı belirtiler söz konusu olur. Hasta, çene, diş, baş, sırt ve karın bölgesinde ağrı hisseder. Bu türden olgular oldukça sınırlı olsa da hasta ve hasta yakınlarının bu semptomları da ciddiye almaları ve acil olarak hastaneye başvurmaları gerekir.
Kalp krizinin belirti göstermediği olgular da mevcuttur. Özellikle diyabeti olan yaşlı hastalar sessiz kalp krizi (sessiz miyokard enfarktüsü) dediğimiz kalp krizini geçirebilirler. Bu durumda hasta herhangi bir ağrı hissetmez. Ancak krizden sonra kendilerini yorgun hissederler. Ayrıca nefes darlığı da görülebilir. Bu türden hastalar kriz geçirdiklerini bir kardiyoloji uzmanıyla görüştüklerinde öğrenirler. EKG ve/veya kardiyak ultrasonda kalp kasının ne derecede hasar gördüğü tespit edilir. Tedaviye başlanır. Sessiz kalp krizi masum bir durum değildir. Şiddetli bir kriz kadar tehlikelidir.
Kalp krizi gelişmesi için risk faktörü bulunan, geçmişte kalp krizi geçiren, ailesinde kalp krizi geçmişi olan kişilerde her çeşit ağrı ciddiye alınmalıdır.
Kalp krizi ve mide yanması belirtileri kimi zaman benzerlik gösterir. Mide yanması gastroözofageal reflü hastalığından kaynaklanır. Bu hastalıkta, mide asidi yemek borusuna doğru yukarı çıkar ve ağrıya neden olur. Kişi göğüs kemiğinde, göğüs kemiğinin arkasında spazm ve/veya ağrı hisseder. Ancak mide yanmasında nefes darlığı veya terleme olmaz. Ağrı beş on dakika içinde ortadan kaybolur. Yemekten sonra ortaya çıkar.
Kadınların kalp krizi geçirme oranı erkeklerden daha azdır. Östrojen hormonunun kalp krizine karşı koruyucu etkisi olduğu bilinmektedir. Bu nedenle kadınlarda en azından menopoz dönemine dek kalp krizi ile ender karşılaşılır. Kalp krizi genellikle erkekte 45 kadında ise 55 yaşından sonra görülür.
Ayrıca kalp krizi kadınlarda daha hafif belirtiler verir. Kalp krizinin esas belirtisi olan göğüs ağrısı genellikle ya az olur ya hiç olmaz. Bunun yerine sıkıntı ve nefes darlığı olur. Sırt, kol ve çene ağrıları kendini gösterir. Kriz sonrası yorgunluk, hazımsızlık gibi sorunlar başlar. Hasta bu şikayetlerle kardiyoloji uzmanına gittiğinde kalp krizi geçirdiğini öğrenir.
Erkeklerde hem kalp krizi geçirme riski yüksektir hem de krizin gösterdiği belirtiler şiddetlidir. Kişi, güçlü bir göğüs ağrısı duyar, nefes almada zorlanır.
Kalp krizi dinlenir halde, spor sonrası ya da uyku esnasında görülebilir. Uykuda geçirilen kalp krizinde kişi çarpıntı, terleme ve sıkıntı hissi ile uyanır. Güçsüzlük hissi ve baş dönmesi olabilir. Uykudan kalkan ve bu semptomları hisseden hasta genellikle tuvalete gitmek ister. Bu durumda ayağa kalkmak yerine evdeki kişilerden yardım istemek gerekir. Kişi tek yaşıyorsa da acilen 112’yi araması hayati değere sahiptir. Zira ayağa kalktığında bayılarak yere düşebilir. Kafa travması gibi hayati risk taşıyan durumlarla karşılaşabilir.