İçindekiler
Bebeğinizin doğumundan sonraki ilk birkaç gün vücudunuzda besleyici özelliği yüksek olan kolostrum (süt öncülü) üretilir. Kolostrumun bebek mamasında bulunmayan bağışıklık sistemini güçlendirici ve antibakteriyel olmak üzere birçok koruyucu özelliği vardır.
Bazı kadınlarda kolostrum yoğun ve sarımtırak renktedir. Bazılarında ise akışkan ve su gibidir. Kolostrum yavaş akar, böylece bebek emmeyi öğrenebilir -- emme, nefes alma ve yutma koordinasyonunu içeren bir süreç.
Kolostrum üretiminin 3-4 gün sonrasında göğüsleriniz daha da sertleşir. Bu süt üretiminin arttığının ve kolostrumdan normal anne sütüne değişim olduğunun göstergesidir.
Bazen annenin sütünün gelmesi birkaç günden uzun sürebilir. Bu tamamen normaldir ve genellikle endişelenmek gerekmez. İlk birkaç gün bebekler kolostrumdan fazlasına ihtiyaç duymazlar. Emzirmek genellikle süt üretiminin artmasını sağlar.
Mümkünse bebeğin doğumundan sonra ilk bir saat içinde emzirmeye başlayın. Böylece doğumdan sonra bebeğin doğal uyanıklık halinden faydalanmış olursunuz. Yeni doğan bir bebek gözünü açtığı ilk dönemin ardından sonraki 24 saatinin çoğunu uyuyarak geçirir. Bu yüzden ilk birkaç saatten sonra bebeği emzirmeye adapte etmek zorlaşır.
Doğumdan sonra annesinin göğsü üzerine bırakılan yeni doğan bir bebek doğal olarak aranır (memeye doğru kıpırdanır, başını çevirir ve ağzı ile emme hareketi yapar). Emzirmek için bebek meme başı ve areola etrafına ağzını sıkıca yerleştirerek meme kavratılır. Bebeğiniz bu seferlik tam anlamıyla yapamasa bile emzirme fikrine alışma açısından bebeğiniz ve sizin için yine de iyi bir başlangıç kabul etmelisiniz.
Yaşamın ilk birkaç gününde bebeğiniz genellikle gündüz ve gece her 1-3 saatte bir beslenmek isteyecektir. Bebekler büyüdükçe sütünüzde büyür, yani içeriği değişir, sütünüzdeki yağ miktarı artar. Bebeğinizin midesi de büyür, daha fazla süte yer açılır ve beslenme araları açılır.
Yalnızca anne sütü ile beslemeyi planlıyorsanız biberon ve emziklerle kafasını karıştırmaksızın bebeğinizin emme pratiği yapmasına fırsat verin. Biberon ve emzik emmek anne sütü emmekten daha farklı yetenekler gerektirir. Bebek emmeyi iyice anlayana kadar (bazen ilk ay içinde) bebek meme başı karmaşasından uzak dursun diye biberon veya emzik kullanmamalısınız. (Ama bazı bebekler bu kafa karışıklığını yaşarken bazıları ise sorunsuz bir şekilde bir biberondan bir göğüsten beslenebilmektedir.)
Ayrıca erkenden biberon verilen bebeklerin bunu daha çok tercih etme ihtimali de vardır. Biberondan süt emmek memeye göre daha az efor gerektirdiği ve daha hızlı olduğu için bazen bebekler anneyi emmeyi bırakarak yalnızca biberondan içmeye başlar.
Erkenden ve sık emzik vermek bebeğin açlığının anne baba tarafından anlaşılmasını engeller. Yeterince beslenmediği endişesine yol açar. Ara sıra emzik vermekte (sünnet sırasında erkek bebeklere verilen şekerli su içeren emzikler gibi) sorun yoktur ve genellikle emme çabasını baltalamaz.
Bazı durumlarda anne sütünün mama ile desteklenmesi önerilebilir. Bu durumda meme ucuna iliştirilen bir tüp aracılığı ile bebeğe mamanın verildiği emme tekniği ile emzirme desteklenebilir.
Düşünülenin aksine ağlama açlığın erken değil geç belirtisidir. Açlık henüz çocuğunuzun keyfini kaçırmadan ve sakinleşmesi henüz zor olmadığı aşamada emzirmeniz önerilir.
Bebeklerin aç olduğunu gösteren diğer işareteler:
Doğumdan sonraki ilk günler-haftalarda bebeğiniz emmeye başladıktan hemen sonra memelerde uyuşma ve karıncalanma hissedebilirsiniz. Diğer memeden süt sızıntısı olabilir. Buna süt inme refleksi veya süt ejeksiyonu adı verilir.
Süt inme refleksi bebeğin emmesi ile meme ucundaki sinirlerin uyarılması ile ortaya çıkar. Sinirler beyine süt salgılaması için mesaj gönderir. Beyinden oksitosin adı verilen bir hormon salgılanır. Bu hormon memedeki küçük kasların kasılarak sütün dışarı atılmasını, yani sütün inmesini sağlar. Oksitosin sütünüz gelirken uterusunuzda (rahim) kasılma hissetmenize de neden olabilir. Bu uterusun gebelik öncesi boyutuna dönmesine kolaylaştırır.
Süt inmesi geç emzirme ile ya da emzirmeye başlamadan önce de olabilir. Bazen annenin bebeğini görmesiyle veya ağlamasını duyduğunda da süt inmesi tetiklenebilir. Bebeğinizi kucağınıza alıp birkaç kez emmesinin ardından da olabilir. Bazı kadınlarda tek bir emzirme sırasında çoklu süt inmesi de olabilir.
Bazı kadınlarda ise süt inme hissedilemez, ama sorun oluşturmaz. Hissetmeseniz bile meme ucundan sütün geldiğini ve bebeğinizin sütü yuttuğunu görmelisiniz.
Yeni anne olan kişilerin çoğu bebeği memeye vermekte zorluk yaşar. Yanlış yapıldığında bebekler için faydasız, anneler için ise oldukça ağrılı olur.
İşte yapmanız gerekenler:
Bebeğiniz düzgün şekilde memeyi aldığında bebeğin meme başı ve areolayı ağzı ile çekmesine bağlı olarak 30 ila 60 saniye kadar ağrı yaşayabilirsiniz Sonrasında ağrı hafiflemelidir. Bebek emmeye başlayınca çekme hissi gelecektir.
Ağrı hissetmeye devam ederseniz kısa bir süre için emzirmeyi bırakın ve bebeğinize yeniden pozisyon verin. Repozisyon sonrasında hala ağrı hissediyorsanız enfeksiyon gibi bir durum olup olmadığından emin olmak için doktorunuzla veya emzirme danışmanınızla konuşun.
Bebeğiniz areolayı tam almadan yalnızca meme ucunu alıyorsa memeyi yanlış almış demektir. Memeyi yanlış alan bebekler memedeyken daha sıklıkla uyuya kalırlar ve yeteri kadar alamadıkları için memnun görünmeyebilirler. Bu durumda emzirmeye ara verin ve meme ucu ve areolayı kapsayacak şekilde bebeğinize yeniden pozisyon verin.
Aşağıdaki durumlarda doktorunuzu veya emzirme danışmanınızı arayın:
Bir bebek memeyi aldığında genellikle dört beş kez emer, sonrasında 5-10 saniye duraklar. Bebeğinizin emme sayısı süt kalitesi arttıkça artmaktadır. Süt yavaş aktığında bebeğiniz üç dört kez emecek ve 10 saniyeden daha uzun duraksayacaktır.
Çoğu bebek memeyi kendiliğinden bırakır. Bebeğiniz memeyi bırakmıyor fakat emme ağzının yalnızca ön kısmı ile sınırlı gibi görünüyorsa, parmağınızı diş etlerinin arasından bebeğinizin ağzına doğru kaydırın ve emme işlemini sonlandırmak için parmağınızı çeyrek tur çevirin. Ardından bebeğinizin gazını çıkarın ve diğer memeye verin.
Yenidoğanlar emerken sıklıkla uyuya kalırlar. Eğer olursa ayaklarını gıdıklayarak, sırtını ovalayarak veya bazı kıyafetlerini çıkararak uyandırmayı deneyin. Bazen bebeğin gazını çıkarmak veya altını değiştirmek de yardımcı olabilir.
Evet. Sizin ve bebeğiniz için en rahat pozisyonun hangisi olduğunu öğrenmek için birkaç farklı emzirme pozisyonunu deneyebilirsiniz.
Bunlar:
Bu çoğunlukla rahat bir emzirme pozisyonu bulmak ve bebeğin düzgün şekilde memeyi alması ile ilgilidir -- aşağıdakileri uyguladığınızda tamamen tatminkar bir deneyim yaşayabilirsiniz.
İşte size rahat ve eğlenceli bir emzirme deneyimi sağlayabilecek bazı şeyler:
Bu kişisel bir tercihtir. Bebeklerin ilk 6 ay yalnızca anne sütü ile (mama, su, meyve suyu, inek sütü veya yiyecek olmadan) beslenmesi ve bir sorun olmadığı takdirde en az 12 aya kadar anne sütünün devam edilmelidir.
Bebekler üzerine yapılan bir çok çalışmada anne sütünün ishal, kulak enfeksiyonları ve bakteriyel menenjiti azalttığı gösterilmiştir. Anne sütü aynı zamanda çocukları ani bebek ölüm sendromu (SIDS), diyabet, obezite ve astımdan da koruyabilmektedir.
Emzirme kalori yakılması ve uterusun küçülmesinde de yardımcıdır, bu yüzden emziren anneler gebelik öncesi görünümleri ve kilolarına hızlı şekilde dönebilirler. Çalışmalar emzirmenin meme kanseri, hipertansiyon, diyabet ve kardiyovasküler hastalık, uterus ve over kanseri riskini de azalttığını göstermektedir.
Emzirme bazı annelere kolay gelirken bazıları için ise zaman alır ve alıştırma yapması gerekir. Aslında emzirme anne olarak yaptığınız en zorlu ve en tatminkar şey olabilir.
Hastanedeyken emzirme ile ilgili yaşadığınız birçok zorlukla ilgili size yardım edebilecek bir emzirme uzmanından yardım isteyin. Hastanenizde emzirme uzmanı yoksa hemşireler, pediatrist veya kadın doğum doktorunuz emzirme ile ilgili yapmanız ve yapmamanız gereken şeyler konusunda size yardım edebilir.
Ne olursa olsun, cesaretiniz kırılmasın. Biraz sabır ve çalışma ile haftalar içinde hem siz hem de bebeğiniz için emzirme daha kolay hale gelecektir. Eskilerin söylediği gibi emzirme de yaparak öğrenilir.