BLOG

Kalp rahatsızlıkları yaşamı tehdit ediyor. Koroner arter rahatsızlıkları, mitral ve aort kapak sorunları, aort genişlemesi, kalp delikleri kalp hastalığı dendiğinde ilk akla gelenler. Kalp hastalıklarının büyük bir bölümü ilaçlar, girişimsel tedaviler ve bypass ameliyat ile...

Kalp hastalıklarına neden olan ve hastalığın şiddetini belirleyen iki önemli unsur vardır: genetik ve yaşam biçimi.  Sağlıklı bir yaşam biçimini benimseyerek hiç kalp hastası olmamak ya da kalp hastalığının kişiye olan etkisini azaltmak mümkün. Her iki ölümden birinin kalp ile ilgili olduğu düşünüldüğünde kişinin yaşam tarzında yapacağı sağlıklı değişiklikler ile kalp ve damar hastalıklarından dolayı yaşamını kaybetme riski ciddi oranda düşecektir. Peki, kalbe en çok zarar veren alışkanlıklar nelerdir?

Kalp hastalıkları söz konusu olduğunda ilk akla gelen risk grubu 50’li yaşlarını geçen erkek nüfusudur. Bunun en önemli nedeni özellikle kalp krizinin en sık bu yaş grubu hastalarda görülmesidir. Ancak kalbe dair tüm hastalıkları göz önünde bulundurduğumuzda kadınların da ciddi risk altında olduğunu görüyoruz. Öyle ki kalp hastalıkları kadınlarda erkeklerden daha çok görülüyor. Kadınlarda özellikle 40 yaşından sonra (menopoz sonrası) kalp ve damar hastalıkları riski artıyor. 55 yaş sonrası ise kadınlar ise en önemli risk grubu. Toplumumuzda kalp hastalıkları her 100 erkekten 6,2’sinde görülürken, bu oran kadınlarda 7,3 oluyor. Kadınlarda özellikle hipertansiyon ve romatizmal kalp hastalıkları daha sık görülürken, örneğin koroner kalp hastalığı ile kadınlarda daha az karşılaşılıyor.

Aritmi ya da kalpte ritim bozukluğu olarak tanımlanan hastalık kalbin çalışma hızını sekteye uğratan, doğal ritmini bozan kardiyolojik bir sağlık sorunudur.  Temel nedeni kalp kaslarına giden sinirsel uyarılarda meydana gelen hasarlardır. Bu elektriksel uyarıların sağlıklı...

Kalp krizi, bir veya birden fazla kalp damarlarının (koroner damar) tıkanması sonucu olur. Kalp damarları yaşlanmayla birlikte daralabilir. Kanda dolaşan yağ ve kolesterol kaynaklı plaklar koroner damarın duvarında birikebilir. Neticede kalp damarları daralır veya tamamen tıkanır. Ateroskleroz adı verilen damar sertliği oluşur. Kalp beslenemez, oksijen alamaz. Tüm bunların sonucunda gelen bir atak ile kişi kalp krizi geçirebilir. Kriz hafif geçebileceği gibi yaşam kaybına dahi neden olabilir.

Doğumsal kalp hastalıkları kabaca siyanotik ve asiyanotik olarak sınıflandırılabilir. Asiyanotik doğumsal kalp hastalıkları vücutta morluk yaratmayan kalp hastalıklarıdır. En sık görülenleri ASD, VSD ve PDA hastalıklarıdır. Aort stenozu (darlığı), sort koarktasyonu ve pulmoner stenoz (darlık) ise diğer öne çıkan asiyanotik doğumsal kalp rahatsızlıklarıdır.

Kalp yorgunluğu tek başına bir hastalık değildir. Kişide obezite, yüksek tansiyon, diyabet, kronik stres gibi sorunların varlığı zaman içinde kalbi yıpratır, yorar. Kalp yorgunluğu belirtileri en çok kalbin adeta fazla mesai yaparak yorulduğu anlarda gösterir. Kişide nefes almada güçlük, çabuk yorulma, çarpıntı gibi bulgular izlenir. Kalp yorgunluğu, bulgularından da anlaşılacağı gibi masum bir olgu değildir. Kalp yetmezliğine neden olabilmektedir.

Kalp çarpıntısı genç yaş grubunda oldukça sık karşılaşıyoruz. Bu kalp çarpıntıları kalp krizi veya kalpte ritim bozukluğu anlamına gelmiyor. Zira genç yaşta görülen kalp çarpıntılarının küçük bir kısmında hastalara ritim bozukluğu tanısı konur. Çok daha küçük bir kısmında ise kalp krizi söz konusu olur.

Genç yaşta görülen kalp çarpıntılarının birçok nedeni olabilir: stres, aşırı kahve tüketimi, aşırı heyacanlanma, alkol tüketimi, bazı ilaçlar… Peki, kalp çarpıntısını nasıl anlarız ve neden kalp çarpıntısı yaşarız?

Sohbete Başla
1
Hoş geldiniz. İstanbul Çocuk Kardiyoloji ile iletişime geçtiğiniz için teşekkür ederiz. 👋
Online randevu hizmetimizden yararlanabilirsiniz.